Astroloji Tartışması

Dün akşam CNN Türk’te Gündem Özel programında astroloji ve astronomi tartışmasını izledim. Maalesef Hakan Kırkoğlu dışındaki astrologlar astrolojiyi anlatmakta yetersiz kaldı. Belki biliyorlardır da kendilerini ifade edememişlerdir diye düşünmek istiyorum.

“Astroloji bilim değil, yok efendim sözde bilim, insanları kandırıyor, toplum için tehlikeli, burçlar değişti, astrolojinin teknik sorunları var, bunları açıklayamıyorlar, cevap veremiyorlar”

eleştirilerine verilecek cevap tabii ki “kamuoyu bu dediklerinizi umursamaz, önemsemez” değildi. Konu kamuoyu neyi umursuyor mu yani…

Astrolojiye itiraz eden konuşmacıların ise astroloji hakkında neredeyse hiç bilgisinin olmadığı hayli açıktı. Üstelik biri bunun üzerine kitap bile yazmış! Bir konuşmacı Merkür’ün aslında geri gitmediğinden, dünyadan bakıldığında öyle göründüğünden bahsetti mesela. Sanki astrologlar tersini iddia ediyor ya da bunu hiç bilmiyor.

Gezegenlerin geri hareketi, presesyon, tutulmalar, burçlardaki kayma, ekinokslar, takımyıldızların eşit olmaması, güney yarımküre ve kuzey yarımkürede mevsimlerin farklı olması, dünyanın yörüngesinin eğikliği, gezegenlerin yörüngesinin elips şekli… bunların hepsini biliyor ve astroloji öğrenmek isteyenlere de anlatıyoruz elbette.

Hayat bir gizem ve astroloji bu gizemi biraz olsun anlamaya çalışıyor. Bunu yaparken de sembolik bir dil, mevsimsel zodyak ve gezegenlerin dünyadan görüldüğü şekliyle hareketini esas alıyor. (Batı astrolojisi, Hint (vedik) astrolojisi yıldız zodyağını esas alır.)

Bilim, Teknoloji ve Astroloji

Astrolojiye yapılan bu tarz itirazlar astrolojiyi astronomi ile karıştırmakla ve bilmemekle, medyada yer alan burçlar vs. den ibaret zannetmekle ilgili. Astronomi ile uğraşan kişiler, astronomi ile astrolojinin farklı yapısı nedeniyle astrolojiye itiraz ediyor. Bu fark 17. yüzyılda astrolojinin düşüşünün de sebebi.

17-18. yüzyılda, bilim ve teknolojinin gelişimi ile birlikte, astronomide ispatlanan fiziksel gerçekliklerin astrolojide kullandığımız modellerle uyuşmadığı fark edilmiş ve astroloji astronomiden kopmuş. (Dünya’nın Güneş çevresinde dönmesi gibi-öncesinde Güneş Dünya çevresinde dönüyor zannediliyor.) Ve bu astrolojinin düşüşüne yol açmış. Bunun öncesinde matematik, astronomi, fizik vb. uğraşan bilim adamları astroloji ile de uğraşıyorlardı. Astroloji astronomiden ayrı düşünülmüyordu.

Evet, astrolojideki modeller bazı astronomi bilgilerine uymuyor, zaten kimse bunun aksini iddia etmiyor. Fakat bu astrolojideki modellerin çalışmadığı ve astrolojik yorumların doğru olmadığı anlamına gelmiyor. Nitekim, binlerce yıldır dünyanın her yerinde astrologlar bu modellerin çalıştığını gördüğü için astroloji ile uğraşmaya devam ediyor.

17-18. yüzyılda bilim ve teknolojinin gelişimi ile düşüşe geçen astroloji 20. yüzyılda yeniden yükselişe geçti. Yine bilim ve teknolojideki gelişmeler yüzünden… İnternet yaygınlaştığı, bir dakika içinde istediğimiz haritaları çıkaran ve hesaplamaları yapan astroloji programları geliştirildiği için. İlerde bilim ve teknolojideki gelişmelerle birlikte astrolojinin ispatlanamayacağını kim söyleyebilir?

Astroloji Yalan mı?

Diğer itirazlar ise aslında şu soruya geliyor, astroloji çalışan bir sistem mi? Söyledikleri çıkıyor mu? Yoksa biz -astrolojiyle uğraşanlar- çok safız ve zaten her şeye inanma eğilimindeyiz de o yüzden mi bu insanların itiraz ettiği noktaları kavrayamıyor ya da umursamıyoruz?

5 yıldır profesyonel olarak astrolojiyle uğraşıyorum dolayısıyla yüzlerce örnek gördüm ve hala ağzım açık kalıyor. Astrolojinin bilimsel yöntemlerle ispatlanamıyor olması doğru olmadığı anlamına gelmiyor.

Diğer yandan evet astrolojiyle uğraşan çoğu kişi astroloji bilmiyor. Çünkü astroloji öğrenmek kolay bir iş değil. Yine de bilse de bilmese de insanlar bu konuyla ilgileniyor hatta astrolog olarak çalışıyor…

Astrolojinin bilimsel yöntemlerle ispatlanması zor. En azından şu anki teknolojiyle. Her insanın yıldız haritası eşsiz, tekrarı yok ve gökyüzü de her an değişiyor. Dolayısıyla dün akşam bir konuşmacının dediği “1100 insanla konuştum, boylarını, kilolarını, burçlarını sordum, hangi burç daha kilolu diye baktım tüm burçlar aşağı yukarı eşit çıktı.” Bunu astroloji acaba çalışıyor mu, doğru mu, bilimsel yöntemle bir kontrol edeyim diye yapmak ancak astrolojiyi hiç bilmemek ve medyada yer alan burçlar vs.ye indirgemekle mümkün olabilir. Astrolojide esas olan şey yıldız haritası, o insanların yıldız haritalarını çıkarmak, incelemek ve bu haritalarda astrolojinin konuyla ilgili göstergelerine bakmak, anlamlı bir çalışma olabilir…

Geleceği Öngörebilir miyiz?

Astrolojinin iddiası geleceği öngörmek ki bu çok büyük bir iddia, bir nevi hadsizlik gibi bir şey. Peki, astroloji geleceği öngörebilir mi? Evet, öngörebiliyor, 3 vakte kadar adında “T” harfi olan biriyle tanışacaksın ya da şu gün şurada şöyle bir şey olacak şeklinde değil (ki bazen o da olur) ama önümüzü görebiliyoruz. Seneye hangi konularda şanslı olacaksın, mutlu olacaksın, kolayca gelişim göstereceksin, fırsatlar olacak, hangi konular seni zorlayabilir, çalışman gerekebilir, sorunlar çıkabilir, bu sorunlar kimlerle ilgili olabilir, astroloji bunu öngörebiliyor. Bakın astrolojiyle uğraşan herkes bunu yapabilir demiyorum ancak sistem (astroloji) geleceği bu anlattığım düzeyde öngörebiliyor.

Astroloji sembolik bir dil, bir sürü astrolojik sembol ve her bir astrolojik sembolün temsil ettiği bir sürü şey var. Öngörüler de bu sembollerle ifade edilen her şeyi kapsar. Herhangi bir görünüm belli temalar, kişiler ve olaylarla ilgilidir. Bunların sayısı sınırlıdır elbet ama tek değildir. Dolayısıyla astrolojik görünümler birçok farklı şekilde ortaya çıkabilir. Bazen bu ilk akla gelendir, bazense bu temalar, kişiler ve olaylar hiç tahmin etmediğimiz bir şekilde eşleşir ve biz hiç aklımıza gelmeyen bir senaryoyla karşılaşırız.

Bir örnekle anlatayım bu sene Aslan burcunda tutulmalar var ve benim de yükselen burcum Aslan. Aslan burcu yöneticilikle ilgili. Ve bu tutulmaların olduğu günlerde -dikkatinizi çekiyorum tam bu günlerde- apartman toplantısı yapıldı ve olaylar öyle gelişti ki hiç aklımda yokken ben apartman yöneticisi oldum. Yükselen burç kişinin kendisini gösterir ve Aslan burcu da birçok başka şeyle birlikte yöneticiliği sembolize eder. Yani bu olayda astrolojik sembolizm tamamen doğru çalıştı ama ben 40 yıl düşünsem tutulmaların bu şekilde tezahür edeceği aklıma gelmezdi.

Ama bazen de öyle olmuyor. Öngörüler en basit ve akla ilk gelen şekliyle ortaya çıkıyor. Mesela astrolojik olarak evle ilgili bir değişiklik öngörüyorsun. Hmmm evle ilgili değişiklik, en basit ne olabilir, taşınma ve hakikaten de taşınıyorsun. Tam da astrolojinin bunu öngördüğü tarihte.

İşte astrolojiyle uğraşmaya bu yüzden devam ediyoruz, gerçekleşen astrolojinin söylediği temalar, olaylar ve kişilerle ilgili oluyor ve astrolojinin söylediği tarihlerde gerçekleşiyor.

Olay aslında şu, seneye başımıza gelebilecek bir sürü şey var, astroloji bu olasılıkların alanını daraltıyor ama tam olarak ne olacağını söylemiyor zaten söyleyemez de. Kimse söyleyemez.

Dün akşam bir konuşmacı dedi ki,

“Kaldırım taşı bizi etkiler mi? Astroloji kütle çekim ile gezegenlerin bizi etkilediğini söylüyor, mutfaktaki patates daha çok etkiler.”

Ee ama astroloji gezegenler kütle çekimi ile bizi etkiliyor demiyor ki. Popüler kültürde, halk arasında, astrolojiyle ciddi bir şekilde uğraşmayan kişilerce bu böyle düşünülüyor, biliniyor olabilir. Ama astroloji camiası -dünyada ve Türkiye’de bu işle gerçekten ilgilenenler- uzun zamandır bu görüşten uzak. (Jung’dan beri) Peki, astroloji ne diyor? Eşzamanlılık teorisinden bahsediyor. Gökyüzündeki hareketler ve yeryüzündeki olaylar arasında eşzamanlılık var. Neden böyle? Kimse bilmiyor.

Astrolojide açıklanamayan, neden öyle olduğu bilinmeyen şeyler var mı? Evet var. Ama zaten ne biliyoruz ki?

error: Content is protected !!